İş Kazası ve Meslek Hastalığı Nedir? Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
10 Aralık 2025, 11:47
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Nedir? Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
İş Kazası Nedir?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre bir olayın iş kazası sayılabilmesi için aşağıdaki hallerden birinde meydana gelmesi ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratması gerekir:
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında.
Önemli Not: İş kazası sadece işyerinde çalışırken meydana gelen kazalarla sınırlı değildir. İşverenin sağladığı serviste kaza geçirilmesi veya görevli olarak başka bir yere giderken kaza yapılması da iş kazası sayılır. Hatta işyerinde kalp krizi geçirilmesi dahi Yargıtay tarafından iş kazası olarak kabul edilmektedir.
Meslek Hastalığı Nedir?
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. İş kazasından farklı olarak meslek hastalığı ani bir olay sonucu değil, zamanla ve tekrarlanan sebeplerle ortaya çıkar. Örneğin, maden işçisinin tozlu ortamda çalışması sonucu akciğer hastalığına yakalanması bir meslek hastalığıdır.
İşverenin Sorumluluğu ve Kusur
İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdür. İşçiler de alınan bu önlemlere uymak zorundadır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu işverenin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması gerekir. Ancak Yargıtay uygulamalarında işverenin sorumluluğu oldukça geniş yorumlanmaktadır. İşveren sadece mevzuatta yazılı önlemleri almakla yetinemez; bilim ve teknolojinin gerektirdiği tüm önlemleri almalı ve bu önlemlere uyulup uyulmadığını denetlemelidir.
Eğer kaza, kaçınılmaz bir sebepten (örneğin deprem, yıldırım düşmesi) veya tamamen işçinin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanmışsa işverenin sorumluluğu azalabilir veya ortadan kalkabilir. Ancak işverenin en küçük bir ihmali dahi varsa, zarardan sorumlu tutulur.
Tazminat Türleri
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu zarara uğrayan işçi veya ölümü halinde yakınları şu tazminatları talep edebilir:
1. Maddi Tazminat
İşçinin iş göremezlik durumuna girmesi (yaralanması, sakatlanması) veya ölümü halinde uğranılan maddi zararların karşılanmasıdır.
Tedavi Giderleri: SGK tarafından karşılanmayan tedavi masrafları.
Geçici İş Göremezlik Tazminatı: Raporlu kalınan süre boyunca çalışılamadığı için uğranılan gelir kaybı (SGK ödemeleri düşüldükten sonra kalan kısım).
Sürekli İş Göremezlik Tazminatı: İşçinin meslekte kazanma gücünü kaybetmesi (malul kalması) halinde, ileride elde edeceği kazançlardan mahrum kalması nedeniyle hesaplanan tazminattır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: İşçinin ölümü halinde, ondan maddi destek görenlerin (eş, çocuk, anne-baba) uğradığı zarardır.
2. Manevi Tazminat
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu işçinin çektiği acı, elem ve ızdırabı bir nebze olsun hafifletmek amacıyla ödenen tazminattır. İşçinin ölümü halinde yakınları da (eş, çocuk, anne-baba, kardeş) manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın miktarı; olayın oluş şekli, kusur oranları, tarafların ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesine göre hakim tarafından belirlenir.
Tazminat Hesabı ve SGK Rücu
Tazminat hesaplanırken işçinin gerçek ücreti esas alınır. Eğer işçi asgari ücretle çalışıyor gösterilmesine rağmen gerçekte daha yüksek ücret alıyorsa, bu durumun emsal ücret araştırması ve tanık beyanlarıyla ispatlanması gerekir.
SGK tarafından işçiye veya hak sahiplerine bağlanan gelirlerin (sürekli iş göremezlik geliri, ölüm aylığı) peşin sermaye değeri, hesaplanan maddi tazminattan düşülür. Amaç, işçinin veya yakınlarının aynı zarar için iki kez ödeme almasını (sebepsiz zenginleşmesini) önlemektir.
Zamanaşımı
İş kazası ve meslek hastalığından doğan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, olayın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır (Türk Borçlar Kanunu m. 146). Ancak ceza davası gerektiren bir suç söz konusu ise ve ceza zamanaşımı süresi daha uzunsa, bu uzun süre uygulanır (TBK m. 72). Meslek hastalıklarında zamanaşımı, hastalığın tespit edildiği tarihten itibaren başlar.
Görevli Mahkeme ve Yetki
Bu davalarda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri, İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar. Yetkili mahkeme ise;
Davalının (işverenin) yerleşim yeri mahkemesi,
İş kazasının olduğu yer mahkemesi,
Veya zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesidir (7036 sayılı Kanun m. 6).
Emsal Yargıtay Kararları
Gerçek Ücretin Tespiti: "Tazminatın saptanmasında ilke olarak sigortalının maddi zararı hesaplanırken öncelikle tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir... işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği..." (Y. 21. HD. 14.01.2013, E.2012/6895 - K.2013/104).
Manevi Tazminat: "Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları... olayın ağırlığı... gözetilerek... tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği..." (Y.21.HD. 29.11.2018, E.2017/777, K.2018/8850).
İşverenin Sorumluluğu: "İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak... zorundadırlar... Mevzuatta yer alan teknik iş güvenliği kurallarına uyulmaması işverenin kusurlu davranışı olarak kabul edilmelidir. Ancak, işveren sadece anılan yazılı kurallara değil, yazılı olmayan ve teknolojinin gerekli kıldığı önlemlere aykırı davrandığında da kusurlu görülerek oluşan zararı karşılamalıdır." (Y. 10.H.D., 25.05.2010, E.2010/1505, K.2010/7372) .
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Kararları (2013/104, 2018/8850, 2016/7580)..
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Kararları (2010/7372, 2025/1130)..
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu..
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu..
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu.
Aygül hukuk bürosu olarak istanbul gaziosmanpaşa bölgösinde hukuk ve ceza davaları üzerine, Av. Süleyman Aygül nezlinde profösyönel olarak hukuki uyuşmazlıklarınızda her zaman yanınızdayız.